İnsanoğlu Konuşmaya Başladığı Andan İtibaren,çevresindeki olup bitenleri,sezgilerini,duyduklarını anladığı ve belleğine şekillendirdiği kadarıyla dile getirmeğe çalışır.Bu durumu ifade ederken de dağarcığındaki kelime hazinesinden yararlanır,öğrendikçe de ifade şekli ve sınırı genişler,genişledikçe de konuşma isteği artar.
Gün gelir öğrendikleri onu zorlamaya başlar.Artık aldıklarını ve öğrendiklerini yaşadıklarını satma zamanı gelmiştir.Şimdi artık ” BİLGİ PAYLAŞIM ” zamanıdır.Bu aşamadan Sonra “BİREY” problem olmaktan çıkmış ” ÇÖZÜM KAYNAĞI ” durumuna gelmiş demektir.Duygu ve Düşünceler artık sadece konuşmakla değil,kelimeleri uyumlu bir biçimde sıralayarak,sevgisini,hislerini dışa vurur.İşte bu dışa vuruş şiir dilinin ta kendisidir.