12 EYLÜL BİTMEDİ…!
Bu gün 12 Eylül Askeri Faşist Cunta nın 37.yıl dönümü.
2017’Li yıllarda, hala 12 eylülün şartlarında yaşamak kolay olmasa gerek.Gelecek hiçbir zaman, geçmişin kötü mirası üzerine kurulmamalıdır. 12 Eylül darbesi ,12 Martın yarım bıraktıklarını tamamlamakla kalmadı, ülkemizdeki kapitalist sistemin vahşi egemenliğini pekiştirmek isteyen,sermaye sınıfının ve onun faşist istemlerinin eylem biçimidir.Çünkü, 1980 yılları,Demokrasi güçlerinin çok aktif ve yoğun olduğu yıllardı.
Bu gün 12 Eylül 2017. Askeri faşist darbenin üzerinden 37 yıl geçti. Yani 12 MART’ da doğan bir çocuk,bu gün 46 yaşında.12 Eylülde doğan ise, 37 yaşında.Bu kesim ülke nüfusumuzun %55’ini kapsamaktadır.Dolayısı ile, bu günkü kuşak 12 MART ve 12 EYLÜL’ÜN yoz ve baskıcı kültürüyle sindirilmiş bir toplumun çoğunluğunu oluşturmaktadır.Yaşam felsefesi ise,Günü birlik yaşamak,suskun ve kaderci bir yapıda kalmak,bireyci zihniyeti hakim kılmak gibi, geleceğinden kaygı duymayan bir toplum yapısıdır.Gününmüzde 90. Gençliği her ne kadar bu yapıyı direnerek ve bedel ödüyerek kırmak istiyorsa da,güçlü bir örgütlülük ve hedef belirleme hala net sayılmaz. bu günkü durumda ,ülkenin tamamı yarı açık ceza evi durumuna getirilmiştir.Dışarıdakilerin durumu, içeridekilerden daha vahim bir duruma gelmiştir.Konuşan herkesin, sıranın ne zaman kendisine geleceği kaygısıyla yaşamaktadır.Aydınlar,gazeteciler,ordunun ulusal kanadını teşkil eden komutanlar Silivriye tıkılırken,Natocu (ABD’ci) komutanlar iş başına getirilmiştir.Sosyal bilinç düzeyi düşük olan toplumumuzun durumundan yararlanan gerici (yobaz) cemaatlerin düşünceleri,bu gün iktidar olmuş ve askeri faşist cuntaların ve yabancı emperyalist sistemin temsilcisi durumuna gelmiş, gelmekle kalmamış; ekonomiyi bitirmiş, eğitimi faşistleştirmiş,sağlığı çökertmiş,enflasyonu ve işsizliği tavan yapmış, hukuk ve adalet anlayışını katletmiş,ifade özgürlüğü ve insan haklarını yok etmiş, kısacası tüm ülke kriz ve kaos ortamına sürüklenmiştir.
Gelin 12 EYLÜL’ÜN Toplumumuz üzeride yarattığı çöküntüye bir göz atalım.
İŞTE KORKUNÇ TABLO:
Sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanan kişi sayısı……..: 230.000 kişi.
Göz altına alınan kişi sayısı…………………………………………………….: 650.000 kişi
12 Eylülde fişlenen kişi sayısı…………………………………………………: 1.680.000 kişi
600 ceza evinde toplam mahkum sayısı………………………………..: 52.000 kişi
Yargılanan örgüt üye sayısı……………………………………………………: 98.400 kişi
Hüküm giyen kişi sayısı………………………………………………………….: 21.770 kişi
Vatandaşlıktan çıkarılan insan sayısı…………………………..: 14.000 kişi
“ Yurda dön” çağrısı yapılan kişi sayısı…………………..: 29.000 kişi
Kapatılan dernek sayısı…………………………………………………………: 23.700 adet
Kuşkulu ölüm sayısı………………………………………………………………: 144 kişi
Açlık grevlerinde ölenlerin sayısı………………………………….: 16 kişi
Kaçarken vurulanların sayısı……………………………………………….: 18 kişi
Çatışmalarda öldürülenlerin sayısı……………………………………: 74 kişi
İşkencelerde öldürülenlerin sayısı………………………………………: 171 kişi
İşkence yapanlar hakkında açılan dava sayısı………..: 9.962 dava
İşkence ile ilgili Sonuçlanan dava: KAMUYA HİÇ YANSITILMADI-BİLİNMİYOR ve mevcut.
Hakkında işlem yapılan kamu görevlisi…………………………………: 7.245 kişi
Görevlerine son verilen kamu görevlileri……………………………..: 4.890 kişi
Hakkında işlem yapılan öğretm görevlisi………………………………: 125 kişi
Sürgüne gönderilen kamu görevlileri……………………………………: 7.236 kişi
Basın mensuplarının aldığı toplam ceza……………………………….: 3.315 yıl
Hükümlü gazeteci sayısı…………………………………………………….: 31 kişi
Aranan Gazeteci sayısı………………………………………………………….: 13 kişi
Öldürülen gazeteci sayısı……………………………………………………: 3 kişi
Gazetelere açılan dava sayısı……………………………………: 394 adet
Toplatılan gazete ve kitap……………………………………………….: 80 ton.
Yasaklanan film sayısı…………………………………………………………: 927 adet
Yasaklanan yayın sayısı……………………………………………………….: 930 adet
İdam kararı istenilen kişi sayıosı………………………………………….: 7.000 kişi
Sendikasızlaştırılan insan sayısı…………………………………………..: 4.000 kişi
Bunları dışında ırza geçme, Zimmete para geçirme, sahtekarlık ve dolandırıcılık, hırsızlık ve gasp,rüşvet ve iltimas olayları 12 EYLÜL’de % 35-40 oranında artmıştır. İşte 12 EYLÜL ÜN, Türk ulusuna bıraktığı miras ve fatura budur.Yukarıdaki veriler tabiki bilinenlerdir.Bilinmeyenlerin durumu ise daha vahimdir.Dolayısıyla 12 MARTLAR, 12 EYLÜLLER ,24 OCAK KARARLARI, 28 ŞUBATLAR bizlere ekonomide, siyasette,kültürde,eğitimde, sağlıkta, tarımda ve sosyal barışta enkaz bırakmıştır. Ve tüm bu şartlar günümüzde devam etmektedir. Halkın, sivil toplum kuruluşlarının ,Üniversitelerin, tüm kurum ve kuruluşların katılmadığı, düzmece ve statükodan yana bir ANAYASA oluşturan iktidar,Demokratikleşmeyi ve Demokrasiyi rafa kaldırıp, diktatörlük hevesi içerisine girmiştir.ŞİMDİ ULUSA SESLENİYORUZ…
İşçiler, memurlar, köylüler,öğrenciler, bütün HALK, susmayın.Cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkın…!Demokrasiyi ve Laikliği koruyun…!Başka seçeneğimiz yokkkkk…
KAHROLSUN ASKERİ FAŞİST DİKTATÖRLÜKLER..!
KAHROLSUN SİVİL DİKTATÖRLÜK..!
KAHROLSUN GERİCİLİK…!
YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ VE GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE.
GAZİ KESKİN
Araştırmacı yazar-Şair