YASAMA,YARGI,YÜRÜTME VE BAŞKANLIK…
Demokrasinin üç temel erki olan, Yasama,Yürütme ve Yargı, toplumsal adaletin eşitliğin ve çağdaş hukuk devleti olmanın özünü teşkil etmektedir.Siyasal iktidarın (yürütmenin) yargı bağımsızlığına ihlal ve baskıları demokratik devlet düzenini kökünden sarsacağı gibi ,rejimi de tehlikeye sokar.Dolayısıyla;
Günümüzde ,Anayasanın bu duruma olan güvencesini ortadan kaldırma eğilimleri ve önerileri, Anayasa nın ötesinde rejimi de değiştirip,Cumhuriyeti de ortadan kaldırma amacını taşımaktadır.Eğer yasama, Partizanlıktan uzak,ülkenin sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yapısına uygun düşerse sorun olmaz.aksi halde,büyük sorunlar yayarız.Olumlu bir örnek verecek olursak, Ünlü düşünür J. J. ROUSSEAU, “TOPLUM SÖZLEŞMESİ” adlı yapıtında bu konuyla ilgili aynen şunları söylemektedir. “…Egemen varlığın elinde yasama gücünden başka bir şey yoktur…Ancak yasalarla iş görür…yasalarsa genel istemin talep ve yapılarına uygun olmalıdır…Aksi halde toplum gelişmez” demektedir.O halde yasama gücünün önemi ,geniş anlamda kitlelerin özgürlüğü ve eşitliği ile bütünleşmesi ve sınıfsal yapısının kaldırabileceği ölçülerde ve yararlılıkta olmalıdır.Çünkü eşitlik olmadan özgürlük, özgürlük olmadan da eşitlik ve Demokrasiden söz edilemez.
Yargıya gelince, yasamanın ortaya çıkardığı toplumsal kuralları ,her türlü baskı ve ön yargılardan uzak,insan hakları,eşitlik ve hukuk içerisinde karara bağlamaktır.Demek ki, yasama,yargı ve yürütme, bireysel yetkiden ve baskıdan uzak, birbirine bağlı vaz geçilmez bir dengedir.Bu dengeyi toplumsal değerlerden koparıp,Tek kişinin emrine vermek, demokrasiyi alt üst edeceği gibi,söylediğimiz gibi rejimi de ortadan kaldıracaktır. Siyasi iktidarlar, bu üç kuralın, bağımsızlığını,tarafsızlığını ve gücünü zayıflatacak, yıpratacak, ve ortadan kaldıracak eğilimlere girecek olursa,devreye demokrasi karşıtları ,karanlık güçler,istikrarsızlıklar ve terör girer.Bu günkü olduğu Gibi.Geçmişte de yaşanmıştır.Eğer bu gün, Anayasa değişikliği teklifleri ile ortaya koyulan ve savunulan ama aslında Anayasa ya ve Cumhuriyete ters düşen ve Başkanlık sistemi anlayışı İktidarın isteği doğrultusunda kabul edilirse, vay geldi ülkemizin başına.Özgürlükler ortadan kalkacak,Rejim değişecek,tüm yetkiler Başkan da toplanacak ve DİKTATÖÖRLÜK onaylanmış olacaktır. Parlamenter sistem ortadan kalkmış , ve Şeriat düzeni şartları gelmiş olacaktır.Haydin Türkiye, ya , ATATÜRK’ün kurduğu, çağdaş Laik Cumhuriyet rejimi, yada,şeriat düzeni. Durumu önümüzdeki günlerde sen belirleyeceksin. SAYGILARIMLA.
Gazi KESKİN
Araştırmacı yazar-Şair