8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ.
Bu gün “ 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ”
Kadının gerek toplumdaki yerinin belirlenmesi,gerekse, hak ve özgürlükler açısından nasıl değerlendirilmesi,sosyal ve ekonomik yaşamdaki yerinin ne olması,hukuk ve insan hakları gibi evrensel değerler içerisinde görülmesi için, toplumumuzun eğitim ve kültür düzeyi belirleyici olacağından,bu gün içinde bulunduğumuz yapı pek de yadırganacak bir durum değildir.Bu konuda sağlıklı bir toplum olmamız için,sosyal bilinç düzeyimizin yükseltilmesi gerekmektedir.önemli olan bu gibi tespitleri yapmak değil.Önemli olan Çağdaş Hukuk devleti ve çağdaş toplum yaratmaktır.İşte o zaman hem ileri demokrasinin inşasından,hem insan haklarından,hem de eşitlik ve özgürlüklerden bahsedebiliriz.Her ne kadar ülkemizin sosyo-kültürel yapısı kadınlarımızın önündeki sorunları n kaldırılmasında engel teşkil ediyorsa da, bu engellerin aşılması için kadınlarımızın gerekli mücadeleyi veremedikleri bilinmektedir.En büyük nedeni ise, eğitimsizlikleri ve Feodal düşünce yapısının ağır basmasındandır.Bu yapı ülkemizin toplumsal fotoğrafının göstergesidir.Ancak:
Toplumumuzun,kadına bakış açısına tarihsel açıdan baktığımızda ,diğer toplumlardan daha fazla önem verdiğimizi görmekteyiz.”Hacı Bektaşi Veli Hazretleri” yedi yüz yıl önce, “Kadınlarına değer vermeyen toplumların ilerlemesi mümkün değildir” Yine Gazi Mustafa Kemal, “..Bişr sosyal topluluk,yani bir ulus kadın ve erkek denilen iki tür insandan meydana gelmiştir…mümkün mü dür, toplumun bir parçası ilerlerken, diğerinin geri kalmasını hoş görelim ?..”demiştir. Geçmişe baktığımızda, İslamiyet öncesi toplumda saygın ve özgün değerlere sahip olan kadınlarımız,Müslümanlığın kabulünden sonra, toplumsal değer kayıplarına uğramıştır.Nedeni ise, Ülkemizin İran ve Arap kültüründen olumsuz etkilenmesidir.Tarihte ise, Ana-erkil yapıdaki kadın, etkin halde iken,Ata-erkil topluma geçildiğinde,etkinliğini erkeklere bırakmış ve bu durum günümüze kadar gelmiştir.Yeni Çağdaş dünyaya baktığımızda 1857 Yılının 8 MART’ında , Newyork’ta 40 bin kadın dokuma işçisinin, çalışma saatlerinin düzeltilmesi için “GREVE” gitmiş ve polisle çatışmaları sonucu hayatlarını kaybetmişlerdir. 1915 de Dünyanın bir çok ülkeleri nin kadın kuruluşları “DANİMARKA” nın başkenti olan “KOPENHANG”ta bir araya gelerek, 8 MARTI “dünya kadınlar günü” olarak ilan ettiler.1975 Yılında da,” Birleşmiş Milletler” 8 MART’ın Dünya Kadınlar günü olarak kutlanmasını kabul etmiş,ve onaylamıştır.Bizde ise, 1923 Cumhuriyetin ilanından sonra ,kadının durumu ele alınmış, ve 1934 Yılında da “EŞİT” görme anlayışı ile “SEÇME VE SEÇİLME” Hakkı yasallaştırılmıştır.Günümüzde, Her ne kadar insan hakları savunucuları kadını ezmenin taciz etmenin ,şiddete maruz bırakılmasının,insan hakları ihlalleri arasında görüyorsa da,Kapitalist sistemin sömürü anlayışı, Feodal gerici anlayışlarla pekişince ,kadın üzerinde eşitlik ve sömürü katmerleşmektedir.Kısacası, Kadın üretim demektir.Kadın yaşam demektir,Onlar bazen eşimiz,bazen arkadaşımız,bazen de kavga yoldaşımızdır.Saygıyla Günlerini kutluyor, ve onlara bakış açımızı 1931 yılında Resimli Ay dergisinin 9.cu sayısında yayımlanan bir Şiir’i sizlerle paylaşıyorum….
KADIN….
Kimi derki Kadın,
Uzun kış gecelerinde,
Serip bir döşek gibi,
Yatmak içindir.
Kimi derki kadın,
Yeşil bir harman yerinde,
Dokuz zilli bir köçek gibi,
Oynatmak içindir.
Kim derki Hamur yoğurur,
Kimi derki çocuk doğurur,
Her ağızdan bir söz,
Kimi derki ilk göz ağrım,
Kimi derki…
Onunla dolu bağrım…
Kimi derki,bunca yıldır yaşıyorum,
Hayalimdir…
Kimi derki boynumda taşıyorum,
Vebalimdir…
Ama ne o, ne bu, ne şu…
Ne öyle ,ne böyle,
Ne döşek, ne köçek,
Ne hayal, ne de Vebaldir…
O benim kollarım,bacaklarım,
Dudaklarım ve başımdır.
Yavrum,anam,öz kardeşim…
O benim karım,
O benim kavga yoldaşımdır.
Gazi KESKİN